Aşktır ki,gerisi Vesairedir…

Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi manaya veren en cömert sancıydı. Mansur’u dâra takan da, Halil’i oda yakan da oydu ve oydu Eyyub’u derde bırakan. Tuz kadar mübarek, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bereket,su gibi temiz idi.

/Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır/

Herşey sen olsun şu Dünya’da ve olmasın sen olmayan Dünya’da…

(Kırk Güzeller Çeşmesi-İskender Pala Kitab-ıAşk)

Aşk’ın Mevlana Hali

/Dünyanın her cüzü, her parçası aşıktır. Her parçası bir buluşma sarhoşudur. Fakat onlar sırlarını sana söylemezler. Çünki sır layık olandan başkasına söylenmez. Eğer şu gökyüzü aşık olmasaydı, göğsü gönlü böyle saf ve lekesiz olur muydu? Eğer güneş de aşık olmasaydı onun yüzünde bu parıltı, bu ışık bulunur muydu? Yeryüzü ve dağ aşık olmasalardı her ikisinin de gönlünde bir ot bile bitmezdi. Eğer deniz aşktan habersiz olsaydı böyle dalgalanabilir miydi? Elbette bir yerde donar kalırdı./(Divani Kebir,hz.Mevlana)

/Aşıkların sevinçleri de kederleri de Hak’tır. Hizmetleri de, hizmetlerine karşılık aldıkları da Hak’tır. Bir aşık sevgilisinden başkasına bakacak olursa, o gerçek aşık değildir; onun aşkı boş bir sevdadır. Aşk öyle bir ateştir ki alevlenince sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar, yandırır/(Mesnevi)