Karanlık

ışık

Yalnızım. Manevi soluklanmanın verdiği huzurla iniyorum karanlık,dar merdivenlerden. Işık kademe kademe beliriyor, az ötede.. Işığı hiç göremeyen hayatlar, karanlığa,darlığa sıkıştırılmış hayatlar var sanki geçtiğim her basamakta. Ve dokunduğum soğuk duvarlar ortak oluyor hislerime, şahitlik ediyor karanlıktan sonraki aydınlığa.

avuçlayabilir misin karanlığı
sonlandırabilir misin bıçaksırtı bekleyişleri
durdurabilir misin kendini
hayır!       (Rasih Yılmaz)

/Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah’adır (enam suresi)/

Kızıl

kizil

/Güneş kıpkızıl batarken,ay bembeyaz doğuyorsa;vardır bir hikmeti tevekkülün…/

Bu harikulâdelik karşısında nasıl tevekkül edilmesin ki. O’ki semayı kızıla boyayan, O’ki karanlığı aydınlığa;aydınlığı karanlığa bağlayan. Gören göze sıradan değil,bir mucizedir belki. Bazen bir uyanış. Bazen bir esin kaynağı. Hünerli bir ressam eli değmişcesine..ki ressamlar da gerçekte varolanı yansıtmazlar mı tuallerine.

Göze batıyormuş gibi duran elektrik direği bile hoş geliyor gözüme:) Ailemle,sevdiklerimle aramızdaki mesafeleri,uzaklıkları,onlarsız doğan ve yine onlarsız batan günleri anımsatıyor bana.

Güneşe ve Onun parıltısına andolsun.(şems suresi)