Bulut

bulut

/Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. Herşeyi ‘sapasağlam ve yerli yerinde yapan’ Allah’ın sanatıdır bu. (neml-88)/

Gözleri göğü tutan bir ışık:
Gülüyor, göklerde kanı kaynaşık…
Feza süzülüyor kirpiklerinden.
Başında bir bulut… Sâhi”!
Yürür, durur, gider, bekler
Bulut değil, yâ İlâhî!
Taç tutuyor O’na gökler…
Ve fikir, dipsiz fikir, ebedilik süresi…
Kum tanesinden küçük, bastığı arz küresi…
Kur’an esrar oluğu
Sonsuzluğun soluğu…
diye devam eden Necip Fâzıl/Mirac şiiri. en iyisi şiirin cazibesinde durup,kurulup dizelerine, gökyüzü dalgınlığıyla  susmak…susmak bulutun gölgesinde Nokta

Sonsuzluk Kervanı

son

Sonsuzluk Kervanı, “peşinizde ben,
Üç ayakla seken topal köpeğim!”
Bastığınız yeri taş taş öpeyim.
Bir kırıntı yeter, kereminizden!
Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben…

Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller…
Ufuk önlerinde bayrak kulesi.
Bu gidenler Altun Kol Silsilesi;
Ölçüden, ahenkten daha güzeller.
Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller…

Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!
Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.
Ölmezi bulmaksa biricik niyet;
Bastığınız yerde ebedi hasat.
Sonsuzluk Kervanı, istemem azat…

Necip Fazıl(cile-1952)